Diz eklemi oldukça kompleks bir yapıya sahiptir. Eklemin içinde ve etrafında pekçok bağ bulunur. Bunlardan eklem içinde olanla ön çapraz bağ ile arka çağraz bağ iken; etrafında da dış yan bağ, iç yan bağ, posterolateral köşe ve posteromedial köşe yapılarıdır. Bu yapılar özellikle sportif aktivitelere bağlı olarak yırtılabilir, kopabilir. Hatta gelen travmanın büyüklüğüne bağlı olarak bu yapıların aynı anda birden fazlası da yaralanabilir ve daha kompleks bir yaralanma ortaya çıkar. Diz mekaniğinin bozulmaması ve kreçlenmeye sebebiyet vermemesi amacıyla bağları olduğu haliyle bırakmak güncel tıbbi uygulamalar açısında  çoğunlukla uygun görülmemektedir.

Ön Çapraz Bağ Yaralanmaları

Ön çapraz bağ, diz ekleminde femur ve tibia kemiklerini birbirine bağlayan ana yapılardan birisidir. Dizin normal işlev görmesi için çok önemli olan bu bağ, tibia kemiğinin anormal bir şekilde öne doğru yer değiştirmesini engelleyen en önemli yapıdır. Ön çapraz bağ, dizimizin tam ortasında elimizle yokladığımızda hissedemeyeceğimiz kadar derinde bir bağdır.

Ön çapraz bağ yaralanmaları genellikle sabit ayak üzerinde ani dönme hareketi sonucu oluşur. Sıklıkla spor yaralanmalarında görülen ön çapraz bağ yırtığı, aktif bireylerin günlük hayatta karşılaştıkları durumlara göre de gerçekleşebilir. En sık rastladığımız yaralanma şekli futbol, basketbol gibi yüksek tempolu sporlarda genellikle sabit ayak üzerinde vücudun ani dönme hareketi sırasında meydana gelir ve genellikle bir darbe veya temas söz konusu olmayabilir. Ön çapraz bağ yaralanması sırasında dizde ani bir kopma hissi ile birlikte hemen birkaç saat içinde diz şişer. Bu şişmenin nedeni kopan bağdan diz içine olan kanamadır. Bu sırada dizden bir ses de gelebilir.

Birkaç gün – hafta içinde diz eklemindeki şişlik ve ağrı azalır. Diz hareketleri kazanılır ve topallama kaybolur. Bu akut dönem geçtikten sonra esas yakınmalar başlar, en sık karşılaştığımız yakınmalar hastalar tarafından dizdeki güvensizlik ve boşalma hissidir. Koşamama, spor yapamama, ani sıçrama, durma ve dönme hareketlerinde güvensizlik hissi ve boşalma nedeni ile hekime gelirler. Özellikle merdiven inme sırasında dizini kontrol edemediklerini ve dizlerinde bir güvensizlik olduğundan yakınırlar.  Eğer sporcu ön çapraz bağı olmadan bu sporlara devam etmek isterse yeni yaralanmalar ve dizdeki hasarın artması riski çok yüksektir.

Ön çapraz bağ yırtığının tanısı, yaralanma oluş şeklinin ayrıntılı olarak anlatılması ile başlar. Bunu dikkatli bir muayene izler. Sadece bu hikaye ve muayene ile ön çapraz bağ yırtığının tanısı %90’ın üzerinde bir oranda konabilir. Bazen ilk anda diz çok ağrılı olduğu için yeterli bir muayene yapılamayabilir. Bu durumda 10 gün içinde yapılacak ikinci bir muayene tanı koydurucudur.

Ciddi diz yaralanması geçiren bütün hastalarda röntgen grafileri elde olmalı ve kemiklerde kırık olup olmadığı araştırılmalıdır. Ön çapraz bağ yaralanmalarında grafiler genellikle normaldir. Manyetik rezonans görüntüleme ön çapraz bağ yırtıklarının tanısında %90’ın üzerinde doğruluk oranına sahiptir. Ayrıca eşlik eden menisküs, yan bağ ve kıkırdak yaralanmaları ve kemik ödemlerine tanı konabilir.

Eğer hastanın günlük hayatında önemli yakınmaları yoksa ve sportif aktivitelerden uzak durma kararı almış ise kendini koruyup kollayabilecekse tedavi edilmeden bırakılabilir. Hastanın ameliyat sonrasındaki rehabilitasyon programına uyumu önemlidir, dolayısıyla bu programa adapte olamayacak hastalarda ve ileri yaşta, aktivite düzeyi düşük hastalarda ameliyat planlaması yapılmamalıdır. İleri yaşta olup yüksek aktivite seviyesinde olmayan, spor yapmayan ve günlük yaşamda dizinde boşluk ve emniyetsizlik gibi yakınmaları olmayan bireylerde cerrahi tedavi yapılmayabilir.

Ön çapraz bağ yaralanması olan bir kişi de ameliyatın gerekip gerekmediğine karar vermek için bazı faktörler göz önüne alınmalıdır; hastanın yaşı, günlük hayatındaki yakınmaları, spora dönmek isteyip istememesi gibi hastanın aktivite düzeyi, muayene sırasında dizdeki gevşeklik derecesi ve ameliyat sonrası rehabilitasyona uyum sağlayıp sağlayamayacağı durumuna göre değişir. Cerrahi tedavi kararı vermede yaş önemli bir faktör olmakla birlikte, daha önemlisi kişinin fizyolojik yaşı ve aktivite düzeyidir. Orta yaş ve üzerindeki kişiler de giderek daha sık spor yapmaktadırlar. Yaş ne olursa kişi yüksek aktivite düzeyinde ısrar ederse cerrahiye adaydır. Diz dönmeleri ve boşalmalar günlük aktiviteleri sırasında oluyorsa yine cerrahi tedavi söz konusudur.

Ön çapraz bağ kopmalarında sık sık oluşan bu diz burkulmaları diz gevşekliğini daha da arttırır, menüsküs yırtıkları, kıkırdak hasarı ve sonuçta erken kireçlenmeye neden olur. Ameliyatın temel amacı daha sonra oluşabilecek yinelenen diz dönmelerinin önüne geçmek, dizdeki boşluk ve güvensizlik hissini ortadan kaldırmak, kişinin spor veya zorlayıcı aktiviteler sırasında güvenle basabileceği bir diz elde etmektir.

Artroskopik eklem cerrahisi bu alanda en sık uygulanan tedavi yöntemidir ve hastalara kısa sürede günlük aktivitelerine dönmede ve sağlıklarına kavuşmasında etkin olan cerrahi türüdür. Ön çapraz bağ ameliyatlarında, diz çevresinden alınan ve sertlik, yapı ve uzunluğu ön çapraz bağa benzeyen dokular, ön çapraz bağın normalde bulunması gereken yere nakledilir. Bu dokular küçük kesiler kullanılarak alınır. Sonrasında  artroskopik yöntemlerle eklem içinde bulunan ön çapraz bağ kalıntıları temizlenir. Ön çapraz bağın orjinal yerlerine uyan tibia ve femur kemiklerine 2 tünel açılır. Alınan doku bu tünellerin içine yerleştirilir ve sabitlenir.

Ameliyat sonrasında hastanede kalış süresi 1-3 gün arası değişebilir. Anestezinin etkisi geçtikten sonra koltuk değnekleri ile ayağa kalkmak mümkündür. Aynı gün veya ertesi gün diz hareketlerine başlanır ve dizinizi 90 dereceye kadar bükebilmeniz hedeflenir. Ameliyat sonrasında birkaç hafta boyunca koltuk değneği kullanarak dizi aşırı yüklenmelerden korumak gerekli olabilir. Üç hafta içinde tam diz hareketinin kazanılmış olması gerekir. Hastanın kendi yaptığı egzersizler yeterli olmazsa, bir fizyoterapist eşliğinde rehabilitasyon uygulanabilir. Yerleştirilen greft dokusunun kemik tünellere kaynayarak tutunması 6 hafta sürer. Bu süre sonrasında normal yürüme ve araba kullanma imkanı olur. Yerleştirilen dokunun tam olarak olgunlaşıp sağlamlaşması bir yıl sürer, ancak 5. aydan sonra sportif aktivitelere başlamak mümkündür.

Arka çapraz bağ, yan bağlar, posteolateral köşe, posteromedial köşe yapılarının tek tek ya da birden fazlasının aynı anda yaralnması hususu ise daha karmaşık bir yaklaşımı gerektiri. Bazı durumlarda birden çok uygulanabilecek aşamalı cerrahiler ya da tek seansta uygulanabilecek cerrahi seçenekler mevcuttur. Bu konuda kararı ve tedavi planını hekiminiz yapacaktır.